Katharlar Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi
Sean Martin
2.EL KİTAP
Katharlar hem “gerçek Hıristiyan biziz” diyorlar hem de
kiliseye gitmiyor ve ibadetlerini evlerde gerçekleştiriyorlardı. Bu insanların
ruhban sınıfları da diğerlerinden farklıydı; İnsanı Kamilleri, Erenleri vardı
ve onların izlerinden gidiyorlardı. Kendilerine yol gösteren insanları “dede”
diye çağırıyorlardı. Albigenler’de kadın ve erkekler eşitti ve her iki cins
beraber ibadet ediyor ve kadınlar ermiş olabiliyorlar, yani ruhban sınıfı
içinde yer alıyorlardı. Yin bu insanlar İsa’nın çarmığa gerilişine ve yeniden
dirilişe inanmıyorlar bakire doğum ve tanrının oğlu inanışlarına değer
vermiyorlardı.
Katharlar’daki farklılıklar bunlarla da bitmiyordu: Katolikler ve
Ortodokslar'dan farklı olarak cemaat Ermişler, müminler ve dinleyiciler olarak
3 ana bölümden oluşuyor, ermişlerle sıradan inananlar kıyafet ya da yaşantıları
ile birbirinden ayrılamıyordu. Dine giriş bir törenle oluyor ve buna el verme
anlamına gelen Conselementum adı veriliyordu. ortak mülkiyeti bir erdem olarak
gören bu insanlar doğunun bilgece geleneklerini Batı'ya taşımışlardı.
Katharlar’ın Fransa ve diğer Avrupa ülkelerine doğudan geldikleri biliniyordu.
Ancak bu insanların kim oldukları kalın bir sis duvarıyla örülmüş ve tarihin
karanlıklarında unutulmaya terk edilmişti. Oysa Albigenler’in bugün karanlık
gibi görünen kökleri onların yaşadıkları çağda apaçık biliniyordu. Bu insanları
kurumsal iktidarlarına karşı bir tehdit olarak gören ve ard arda toplanan
Hıristiyan konsüllerinde -1160 yılında Oxford’da 1162 yılında Flanders’te 1167
yılında Burgundu’da ve 1179 yılında toplanan büyük konsilde- Katharlar’ın
Divriği kökenli sapkınların ardılları ve uzantıları oldukları vurgulandı ve
lanetlendiler.
Hıristiyan teolojisi içerisinde sapkın (Heretik) olarak görülen bu insanların
bugün İslam coğrafyasında “asıl Müslümanlar biziz” diyerek yaşayan insanlarla
olan ilişkisi dışarıdan koyayca görülemeyecek bir sırlar örtüsü altındadır.
Bilmedikler şey İslam egemenliği altında yaşamaya mecbur kaldıklarında “asıl
Müslümanlar biziz”deyip sudan sebeplerle camiye gitmeyenler, oruç tutmayanlar,
namaz kılmayanlar, haccı reddedenler, geçmişte aynı coğrafyada Hıristiyan
mezalimi ile kuşatıldıklarında “gerçek Hıristiyanlar bizleriz “deyip, kiliseye
gitmemişler, vaftiz olmamışlar, haça tapmamışlar, Hz. İsa’nın ve Hz. Meryem’in
kutsallıklarını reddetmişlerdir.
Aslında bu insanlar ne geçmişlerinde Hıristiyan oldular ne de İslam ikliminde
yaşamaya başladıklarında Müslümanlığı seçtiler. Onlar sadece kendilerine
yönelen ölümcül tehlikeleri savuşturmak için geliştirdikleri güvenlik
söylemlerini hâkim dini rüzgârlara göre yeniden düzenlediler. Onlar
geçmişlerinde ne kadar Hıristiyan oldularsa bugün de o kadar Müslümandırlar.
Çevirmen: Barış Baysal
Yayın Tarihi: 01.08.2018
ISBN: 9786055679156
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 158
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 13.5 x 21 cm